HAK-İŞ Konfederasyonu ‘Cumhuriyet’in 100. Yılında Türk Çalışma Hayatı Sempozyumu’ düzenledi. Ankara’da bir otelde düzenlenen sempozyuma HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan katıldı.
“Bizler her daim mazlum ve mağdurun yanında olduk”
Sözlerine Filistin’de yaşanan olaylara ilişkin konuşarak başlayan Bakan Işıkhan “Hiçbir savaş hukuku çocukların öldürülmesine, hastanelerin, okulların, ibadethanelerin bombalanmasına izin vermez, veremez. Çocukların, masum sivillerin zarar gördüğü hiçbir çatışma asla meşru olarak kabul edilemez. İsrail’in hiçbir kural tanımayan, katliam derecesine varan masum sivillere yönelik zulmünün bir an önce son bulması gerekiyor. Şunun çok iyi bilinmesi gerekir ki bizler; her daim mazlum ve mağdurun yanında olduk. Adeta bir terör örgütü refleksiyle, kadın, çocuk, yaşlı, engelli demeden, tüm masum sivilleri acımasızca, canice hedef alan, katleden tüm zalimlerin karşısındayız” ifadelerini kullandı.
Çalışma hayatının, çok yönlü ve kapsamının oldukça geniş bir niteliğe sahip olduğunu hatırlatan Işıkhan, “Bizler, bakanlığıyla, sendika ve konfederasyonlarıyla, işçisiyle, işvereniyle ve tüm paydaşlarıyla büyük bir aileyi temsil ediyoruz. HAK-İŞ; bu büyük ailede, 21 üye sendikası, sahip olduğu 800 bini aşkın üyesi ve temsil ettiği değerler ile, kurulduğu günden bu yana, yaklaşık yarım asırdır ülkemizde önemli bir görevi ifa ediyor. Türkiye’nin sendikacılık tarihinin sembol kuruluşlarından birisi olan HAK-İŞ, işçinin ve emekçinin temsil edildiği bir konfederasyon olmanın yanı sıra, her zaman vatan millet davası güden, ülkemizin en kritik dönemlerinde milli iradeden yana duruş sergileyen, vesayet odaklarına karşı duran, mazlumun yanında saf tutan bir sivil toplum kuruluşu oldu” diye konuştu.
“2013 yılında yüzde 9,21 seviyelerinde olan sendikalaşma oranını; 2023 yılı itibarıyla yüzde 14,76 seviyelerine kadar çıkardık”
Bakan Işıkhan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ortak akıl ve istişare ile çalışma barışının sağlanmasına yönelik önemli düzenlemeler yaptık. Attığımız en önemli adımların başında, 2012 yılında yürürlüğe giren kamu çalışanlarımıza verdiğimiz toplu sözleşme hakkı geliyor. Ayrıca bir askeri darbe sonucu oluşmuş sendikal mevzuatımızı, AB normları ve ILO Sözleşmelerine uygun olarak, 29 yıl sonra, 2012 yılında Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile yeniden düzenledik. Hayata geçirdiğimiz yasal düzenlemeler ile örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırdık. Sendikalılık oranlarını ve sendikaların kuruluşunu kolaylaştırdık, kısıtlamaları ortadan kaldırdık. 2013 yılında yüzde 9,21 seviyelerinde olan sendikalaşma oranını; 2023 yılı itibariyle yüzde 14,76 seviyelerine kadar çıkardık. Bugün herhangi bir sendikaya üye olan 2 milyon 421 bin 940 işçi, emekçi kardeşimiz var. Sivil toplum ve sendikalaşma yolundaki engelleri kaldırdık. Sendikaya üyelikte büyük bir zorluk teşkil eden noter sürecini kaldırarak e-Devlet Sistemi’ne geçtik. En son, iki gün önce Üçlü Danışma Kurulu’nu 5 yıl aradan sonra topladık, çalışma hayatımıza yönelik çok önemli konular gündeme geldi, toplantı sonucunda alt komisyonlarda çalışmaların planlanıp devam etmesini kararlaştırdık. Politikalarımızı oluştururken, çalışma hayatımızın tüm aktörleri gibi Hak-İş’in de görüşlerinden azami düzeyde yararlandık, yararlanmaya da devam edeceğiz. Bu birlik ve beraberliğimiz önümüzdeki dönem daha da güçlenerek devam edecektir. Özellikle son yıllarda hem ulusal çapta hem de küresel alanda yaşadığımız hadiselerin ve badirelerin yol açtığı ekonomik manipülasyonlar ve finansal krizler göz önüne alındığında, paydaşlarımızın varlığı daha da önem kazanıyor.”
Türkiye ekonomisinin kolayca yıkılacak, kırılgan bir ekonomi olmadığının altını çizen Işıkhan, “Ülkemiz onlarca badire atlattığımız, onlarca iç ve dış saldırıya maruz kaldığımız yılları dahi rekor büyüme oranlarıyla kapattı. Hiçbir zorluk bizi yıldıramadı, yolumuzdan alıkoyamadı. Türkiye, yaptığı dev yatırımlar, ihracatta kaydettiğimiz ilerleme ve istikrarlı büyümesiyle, artık önüne daha büyük ve uzun vadeli hedefler koymuştur. Nasıl ki bugünümüze siz değerli konfederasyonumuz ve sendikalarımızın destekleriyle ulaştıysak, gelecek hedeflerimiz noktasında da sizlere büyük görevler düşüyor. Ülkemize, çalışma hayatımıza sağladığınız katma değerin artarak devam edeceğine inancım tam. Bakanlık olarak, ortak akıl ve istişare ile yürüteceğimiz tüm çalışmalara hazır olduğumuzu, kapımızın sizlere her zaman açık olduğunu özellikle belirtmek isterim. Şundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki, tüm kamu kurum ve kuruluşlarımız, sendikalarımız, konfederasyonlarımız, işçi ve işverenlerimiz ile el ele vererek, Türkiye’yi her anlamda dünya standartlarının da üzerine çıkaracak, çalışma hayatında da Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edeceğiz. Biliyorsunuz bizim artık çalışma hayatında önemli bir parolamız var. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde diyoruz ki bu yüzyılı emeğin, üretimin ve alın terinin yüzyılı yapacağız. Bunun için sizlerin desteğine, gücüne ve inancına ihtiyacımız var. Bu anlamda bugün Konfederasyonun 48. yıl dönümüne özel olarak gerçekleştirilecek olan 'Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Çalışma Hayatı Sempozyumu'nun çalışma hayatı adına faydalı çıktılar sağlayacağını düşünüyorum” diye konuştu.