Karar gerekçesinde doğanın doğrudan kaybı, bozulması ve parçalanması nedeniyle ekosistemin bozulmasına neden olacağına yer verildi. Ayrıca tarımsal faaliyete ve su kaynaklarına yönelik olumsuz etkinin önlenmesi adına yapılması planlananların da yetersiz kalacağı ifade edildi. Mahkeme bunlara dayanarak “ÇED gerekli değildir” kararını hukuka aykırı buldu.
Dava avukatlarından Av. Yıldıray Çıvgın,” Alaşehir'e bağlı ve yasa gereği Mahalleye dönüştürülen Bahadır Köyü yakınlarında Koza Altın AŞ tarafından yapılması planlanan Antimuan Madeni Açık Ocak İşletmesi projesi İlçenin içme suyuna çok yakın bölge. Projenin üç yıllık olması ve bölgedeki orman sahası ve endemik ürünlerinin yok edilmesine karşı Alaşehir Doğa ve Çevre Gönüllüleri Derneği ve yöre sakinleri dava açmakla elbette haklıydı. Bir hukukçu olarak bende böyle bir davayı kabul ettiğim için çok mutluyum. Alaşehir Doğa ve Çevre Gönüllüleri Derneği ve yöre sakinlerinin dava açma sebebi planlanan projenin içilebilir su kaynağına çok yakın olması ve üç yıl içerisinde orman ve endemik bitki türlerinin tahrip edilmesi. Mahkemeden çıkan karar Alaşehir Doğa ve Çevre Gönüllüleri Derneği ve yöre sakinlerinin haklılığını ortaya koymuş oldu. Sadece üç yıl sürecek proje için su kaynağına yakın madencilik faaliyetleri yapılacak ve madencilik faaliyetleri sebebiyle orman sahası yok edilecekti. Tarafların temyiz hakkı bulunuyor. Umarız temyiz mahkemesi olan Danıştay tarafından bu karar onanır ”dedi.