İdare Mahkemesi’nde görülen davaya kurulacak olan açık maden ocağından olumsuz yönde etkilenecek olan Bahadır, Evrenli, Yenice ve Sakarya mahalle sakinleri, mahallelinin davasını üstlenen Salihli Çevre Derneği Avukatı Yıldıray Çıvgın ile Mehmet Salcıoğlu katılım gösterdi.
Davalı olan Manisa Valiliği adına kurum avukatı ile Koza Altın İşletmeleri A.Ş. adına ise yetkili avukat Mehbare Şebnem Köseoğlu katıldı.
20 Dakika süren davada mahalleli adına konuşan Avukat Yıldıray Çıvgın, Alaşehir Bahadır Mahallesi’nin verimli tarım alanları üzerine kurulması planlanan ve üç yıl süresince doğayı tamamen olumsuz yönde evrim geçirtecek olan bu projenin tamamen iptal edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Çıvgın 83 sayfalık Bilirkişi raporu kurulacak olan maden şirketinin ne denli çevre katliamına neden olacağını en ayrıntılı ifadelerle mahkemenize sunduğu rapor tarımsal alanlar üzerinde her türlü olumsuzluğu gözler önüne sermiştir. Çevresel etkiler göz önünde bulundurulmadan ilgi projeye ne yazık ki Manisa Valiliği izin vermiştir. Bu projenin çevreyi katleden diğer projelerden hiç bir farkı yok.”
Çıvgın “Kopyala yapıştır zihniyeti ile hazırlanmış bir proje. Bu proje durdurulmadığı takdirde Alaşehir’in verimli toprakları kirlenmenin ötesinde zehir kusacaktır. Bitkisel örtüler zarar görecektir. Yeraltı suları kirlenmesi ve köylülerin zehirlenmesi, çeşitli hastalıklara yakalanması yüksek ihtimaldir. Ne yazık ki Manisa Valiliği Çevresel Etki Raporu düzenlemeden projeye olur vermiş olması şaşırtıcı olmakla birlikte ürkütücü aynı zamanda vahimdir. Böylesine bir hatanın yargıdan döneceğinden hiç kuşkumuz bulunmaktadır” dedi. Avukat Mehmet Salcıoğlu’da meslektaşının görüşlerine katıldığı belirtti.
Koza Altın İşletmeleri A.Ş. nin yetkili avukatı Mehbare Şebnem Köseoğlu, ise kurulacak olan maden ocağının insan sağlığı ve tarımsal alanlara hiçbir yönde olumsuz etkisi olmayacağını, Bilirkişi raportörün yenilenmesi gerektiğini ve projenin iptal edilmesinin yatırımcı şirket açısından doğru olmayacağı ifadelerine yer verdi.
Projenin insan sağlığı ve çevresel katliamlara yol açacağı gerekçesi ile mutlak iptal edilmesi gereğine dile getiren Dr.Neşe Zengi “30 Yıldır bölgede hekimlik yapıyorum. İnatla kurulması istenilen bu proje öncelikle ormanlarımızı, yer altı sularımızı yok edecek. Bununda ötesinde geleceğimiz yok olacak. Bunun en canlı örneğini bölgemize kurulan jeotermal şirketlerinin yatırımlarından anladık. Onlarda çok geç kaldık ancak bu projede duyarlığımızı en üst seviyeye taşımak zorundayız. Üç yıl boyunca bölgede faaliyet göstermesi öngörülen şirketin oluşturacağı Ağır metaller bölgede yaşamını sürdüren insanlar üzerinde lösemi, çeşitli kanser olguları, hastalıkları beraberinde olumsuz yönde etkileneceklerdir. Yargımızın geleceğimizi karartacak bu projeye izin vermeyeceğini düşünüyoruz”
“GELECEĞİMİZİN YOK OLMASINI İSTEMİYORUZ”
Çiftçi Gürcan Ertürk ise “Alaşehir’de yaşayan bir üretici ve insan olarak yaşamlarımızın elimizden alınmasını istemiyoruz. Su kaynaklarımızın yok olmasını istemiyoruz. Geleceğimizin yok olmasını istemiyoruz.”
