Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM 28. Dönem 2. Yasama Yılı resepsiyonuna katıldı. Resepsiyonda Bakan Tunç, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gezi davasında verilen kararların sorulması üzerine Bakan Tunç, "Gerekçeli karar herkesin elinde var, herkes okusun. Bu cezaların hangi gerekçeyle verildiğini herkes görebilir. Yargının kararı ortada, gezi olaylarını da hepimiz hatırlıyoruz. Yüzlerce araç yakıldı, polislerimiz şehit edildi, o olaylardan vatandaşlarımız öldürüldü, kamu binaları tahrip edildi, vatandaşlarımızın dükkanları taşlandı. İstanbul’da bir ateş yakılmaya çalışıldı. Bütün Türkiye’yi bu ateşle yakmaya ve hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik bir kalkışma ortaya çıktı. Yargı konuya el attığında, ‘Gezi yargılanamaz’ ya da ‘Gezi onurumuzdur’ derseniz hukuk devletinde bu olmaz. Terör örgütünün paçavraları Atatürk Kültür Merkezi'nin binasına asılmıştı, siz burada nasıl suç yok diyebilirsiniz. Ama maalesef ülkemizde bunu söyleyenler var. Ortada bir suç varsa bunun soruşturması olur. Soruşturuldu, bağımsız ve tarafsız yargı bir karar verdi. Bu karara hepimiz saygı duyacağız. Mahkumiyet verilenlerden birisiyle ilgili seçilmiş olması nedeniyle ‘Dokunulmazlık kapsamında mıdır’ tartışması var. Bununla ilgili Yargıtay gerekli kararı verdi, Anayasamızın 83. maddesinde bir milletvekili yargılanamaz cümlesi var ama alttaki fıkraları okumayanlar, dokunulmazlığın o fıkradan ibaret olduğunu sanıyor. Aşağıdaki fıkraları okuduğumuz zaman seçimden önce soruşturmasına başlamak kaydıyla diyor” ifadelerini kullandı.
“Başvurulardan bin 900’ü anlaşma ile sonuçlandı”
Bir ay önce uygulanmaya başlayan kirada zorunlu arabuluculuk konusuna ilişkin son değerlendirmeleri paylaşan Bakan Tunç, “Bir ay içerisinde 24 bin civarı dosya başvurusu oldu. Kirada zorunlu arabuluculuk 1 Eylül itibarıyla başlamıştır. Bu başvurulardan bin 900’ü anlaşma ile sonuçlandı, bin 600’ü ise anlaşmama ile sonuçlandı. Geriye kalanla ilgili son rakamları bir iki hafta içerisinde öğrenebiliriz. Bu 24 bin dosyadan yarıdan fazlası anlaşma ile sonuçlansa yargının iş yükünün azalması anlamına gelir. Şu anda anlaşanların oranı anlaşmayanlardan daha fazla. Örnekler memnuniyet verici. Kira hukukunda son zamanlarda meydana gelen üzüntü verici hadiseler umarım bundan sonra olmaz” dedi.
“ByLock suçluyu tespit etmek için bir delil”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) FETÖ üyeliğinden tutuklu bir kişinin başvurusunda Türkiye aleyhine verdiği ihlal kararına ilişkin, “ByLock suçluyu tespit etmek için bir delil. Sadece ByLock’u indirmenin yeterli olmadığını, şifre gerektiğini, bu şifrenin de herkese verilmediğini, örgüt içi bir haberleşme olduğunu ve mesajlaşma içeriklerinin de yargı sürecinde dikkate alındığını biliyoruz. ‘Sadece ByLock’u bir suç unsuru kabul etti’ şeklinde bir değerlendirme, yanlış bir değerlendirme. Yargılanmanın yenilenmesi anlamında milli yargımız o dosyayı yeniden ele aldığında hangi sonuca varacağını yargılama süreci belirleyecek” diye konuştu.
